Hollywood Reporter’ın film eleştirmenleri, 2000 yılından 2022’ye kadar çekilmiş en iyi yapımları listeledi. İşte 21. yüzyılın en iyi 50 filmi…
Andrew Haigh’in hem senaryosunu kaleme aldığı hem yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerini Tom Cullen ve Chris New paylaşıyor.Film, hayatlarına anlam vermeye çalışan iki genç adamın alışılmadık aşk hikayesini konu ediniyor.Chadwick Boseman’ın başrolünde yer aldığı “Black Panther” filmi, ihanet ve tehlike ile karşı karşıya kalan Wakanda Kralı T’Challa’nın mücadelesini anlatıyor.”Black Panther”, 2019’da “En İyi Film Müziği”, “En İyi Kostüm Tasarımı” ve “En İyi Prodüksiyon Tasarımı” kategorilerinde Oscar kazanmıştı.Garrett Bradley imzalı “Time” filmi, 60 yıl hapis cezasına çarptırılan kocasının özgürlüğüne kavuşması için mücadele eden bir kadının hikayesini konu ediyor.Kadrosunda Abbie Cornish, Ben Whishaw, Paul Schneider’in yer aldığı “Bright Star” filmi, İngiliz Şair Keats’ın hayatının bir dönemine ışık tutuyor.Oscarlı yönetmen Jane Campion imzalı film 2009 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’ne aday gösterilmiştir.“Pariah” filmi Kendini ait hissetmediği bir çevrede yaşamak zorunda kalan 17 yaşındaki Alike’nin kendi cinsel kimliğini keşfetmeye çalışması ve akabinde yaşadıklarını konu alıyor.“Nedimeler” filmi, arkadaşlarının düğün günü için birbirlerini yiyen iki kızın komik anları ve bu düğünü düzenlemek için birbirleri ile olan mücadelelerini konu ediniyor.Mia Hansen-Løve’a Berlin Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen Ödülü” getiren “Things to Come” (Gelecek Günler) filmi, rta yaştan sonra hayatın getirdiği değişikliklerle baş etmeye çalışan Nathalie’nin yaşadıklarını anlatıyor.Werner Herzog imzalı film, amatör boz ayı uzmanı ve vahşi doğa eylemcisi Timothy Treadwell’in yaşamını ve ölümünün ardındaki gerçekleri gözler önüne seriyor.24 Ocak 2020’de Sundance Film Festivali’nde prömiyer yapan “Never Rarely Sometimes Always” filmi, istemediği gebeliği konusunda medikal destek almak için kuzeni Skylar ile birlikte New York’a bir yolculuğa çıkan genç Autumn’ın hikayesini anlatıyor.Cannes’daki gösteriminde 22 dakika alkış alan, Guillermo Del Toro imzalı “Pan’ın Labirenti” filmi, fantastik bir dünyaya kaçan küçük bir kızın hikayesini anlatıyor.Belgeselde, 1969 yılında düzenlenen 300 bin kişiden fazla katılımcısı bulunan Harlem Kültür Festivali’nin görüntülerine yer veriliyor.2017’de “Yabancı Dilde En İyi Film” dalında Oscar adayı olan filmde, yazar James Baldwin, bitmemiş romanı “Remember This House” ile modern Amerika’daki ırk hikayesini anlatılıyor.Başrollerini Clive Owen, Clare-Hope Ashitey, Julianne Moore’un paylaştığı bilimkurgu temalı filmin konusu şöyle:Dünyanın en genç insanı on sekiz yaşındayken ölmüştür ve insanlık, neslinin tükenme olasılığı ile karşı karşıyadır. 2027 yılı itibari ile dünya, hiçbir şekilde anlam verilemeyen olaylara sahne olmaktadır. Artık üremek diye bir şey yoktur. Bu durum siyasi açıdan da tüm dengeleri sarsar.“Wendy and Lucy” filmi, Amerika’nın yıpratıcı ekonomik koşullarında hayatta kalma çabası veren insanların hikayesini Wendy’nin durumu üzerinden anlatıyor.Steve McQueen imzalı “Lovers Rock”, bir blues partisinde yolları kesişip birbirlerine aşık olan genç bir çiftin hikayesini konu ediyor.“The Favourite” (Sarayın Gözdesi), Kraliçe Anne’in sağ kolu olan Lady Sarah ile saraya yeni gelen hizmetçi Abigail arasında yaşanan mücadeleyi konu ediyor.Başrollerinde Olivia Colman, Rachel Weisz ve Emma Stone gibi üç başarılı ismin yer aldığı “The Favourite”, 2018 yılında vizyona girmişti. Biri “En İyi Film” kategorisinde olmak üzere 10 dalda Oscar adaylığı elde eden film, Olivia Colman’a “En İyi Kadın Oyuncu Oscarı”nı kazandırmıştı.“The Social Network”,Facebook ‘un kurucusu Mark Zuckerberg’in hayat hikayesini ve ünlü sosyal paylaşım sitesinin kurulma aşamalarını anlatıyor.Başrollerini Jesse Eisenberg ve Andrew Garfield’ın paylaştığı, David Fincher imzalı film, 2008’de 3 dalda Oscar kazanmıştı.“Portrait of a Lady on Fire” (Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi) filmi, Fransa’da 18. yüzyılın sonlarında geçen film, soylu bir kadın ve onun portresini çizmek için görevlendirilen bir ressam arasındaki bir aşk hikâyesini anlatıyor. 2019 Cannes Film Festivali’nde “Altın Palmiye” adayı gösterildi.“The Return” filmi, Vanya ve Andrey adındaki iki kardeşin babalarının 12 yıl sonra eve aniden dönüşünün hikayesidir.Andrey Zvyagintsev imzalı film, 2004 yılında Venedik Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülünü almıştı.Başrollerini Casey Affleck, Michelle Williams, Kyle Chandler’ın paylaştığı “Manchester by the Sea” filmi, ağabeyinin ölümü üzerine Massachusetts’e giden ve abisinin vesayeti yeğenine bakmak zorunda olan boşanmış bir adamın hikayesini konu edinmektedir.”Manchester by the Sea”, 2017’deki Oscar Ödül Töreni’nde “En İyi Özgün Senaryo” ve ” En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini kazandı.Antonia Fraser’ın çok satan kitabından, Sophia Coppola tarafından beyazperdeye uyarlanan film, Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’in dramına odaklanıyor.“The Death of Mr. Lazarescu” (Bay Lazarescu’nun Ölümü) filmi, dostluk duygusunun yitirildiği, yardıma ihtiyacı olan birinin görmezden gelindiği bir dünyayı anlatıyor.Coen Kardeşler imzalı film, 1960’ların ortasında geçen filmde, Orta Amerika’da bir üniversitede fizik profesörü olan Larry Gopnik’in gitgide kötüye giden hayatını konu ediyor.Frederick Wiseman imzalı, 4 saatlik “At Berkeley” belgeseli, üniversite yaşamının başlıca yönlerini, entelektüel ve toplumsal misyonunu, devlete ve yüksek öğretimin daha geniş fikirlerine olan yükümlülüğünü gösteriyor.Alfonso Cuarón imzalı film, 17 yaşlarındaki Meksikalı iki arkadaş; Julio ve Tenoch’ın öyküsünü beyazperdeye yansıtıyor.James Ivory’nin André Aciman’ın aynı adlı romanından uyarladığı “Call Me by Your Name” filmi, 80’lerin ilk yarısında, Kuzey İtalya’da hayatları kesişen genç Elio ile babasının asistanı Oliver’ın hikayesini anlatıyor.Cannes’da “Ekümenik Jüri” ve “François Chalais Ödülü”nü kazanan “Timbuktu” filmi, Mali’deki Timbuktu bölgesi, radikal İslamcı militanların eline geçtikten sonra kısıtlanan özgürlüklere uyum sağlamaya çalışan fakir bir çoban aileyi anlatıyor.Prömiyerini 2008’de Uluslararası Venedik Film Festivali’nde yapan “35 Shots of Rum” filmi, Lionel ile Jo adındaki baba kızın hikayesini konu ediniyor.Ethan Hawke ve Julie Delpy’nin başrolleri paylaştığı, “Before Sunrise”dan 9 sene sonra çekilen bir devam filmi olan “Before Sunset”, Viyana’ya giden bir trende tanışan Jesse ve Celine’in hikayesini anlatıyor.Yönetmenliği ve senaristliği Bong Joon-ho tarafından yapılan “Parazit” filmi, fakir bir aileden gelen genç adamın zengin bir ailenin kızına özel ders vermesi ve zamanla ailesiyle birlikte zengin ailenin özel hayatına sızmasını konu ediyor.”Parazit”, 92. Oscar Ödülleri’nde, “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Uluslararası Film” ve “En İyi Orijinal Senaryo” ödüllerini kazandı.“Far From Heaven” filmi, 1950’lerde Connecticut’ın zengin banliyösünde yaşayan ev hanımı Cathy Whitaker’ın, görünüşte mükemmel hayatının dağılmaya başladığını gördüğündeki hikayesini anlatıyor.Dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan, Haruki Murakami’nin bir hikayesinden sinemaya uyarlanan “Drive My Car” filmi, kendisine tahsis edilen bir şoför ile hiç beklenmedik bir yolculuğa çıkan bir adamın hikayesini konu ediyor.Cannes’da Altın Palmiye’ye layık görülen “Shoplifters” filmi, ufak ölçekli dümenler çevirerek hayatlarını sürdüren bir ailenin, sokakta buldukları bir çocuğu aralarına almalarıyla gelişenleri anlatıyor.Pedro Almodovar imzalı “Talk To Her” filmi, hemen hemen aynı dramatik yoldan geçen Benigno ve Marco’nun arasında, kısa sürede başlayan derin dostluğu konu alıyor.Film, “En İyi Özgün Senaryo” dalında Oscar sahibi olmuştu.“Eternal Sunshine of the Spotless Mind” (Sil Baştan) filmi, ayrıldığı sevgilisinden kalan hatırlarını sildiren bir adamın hikayesini anlatıyor.Başrollerini Jim Carrey ve Kate Winslet’ın paylaştığı film, “En İyi Özgün Senaryo” dalında Oscar kazanmıştır.“The Power of the Dog” filmi, Montana’da geniş bir çiftliğe sahip olan iki kardeşin hikayesini konu ediyor.Andrew Stanton imzalı “Wall-E” filmi, kıyamet sonrası bir evrende ve iki robot arasındaki romantik ilişkiyi anlatmaktadır.Japon yazar Haruki Murakami’nin kısa bir öyküsünden uyarlanan filmin konusu şöyle;Yarı zamanlı kurye, arada sırada da yazar olan Jongsu bir teslimat sırasında eski komşusu olan Haemi’yle karşılaşır. Haemi genç adamdan, kendisi Afrika seyahatindeyken kedisine göz kulak olmasını rica eder. Seyahatten döndüğündeyse, Jongsu’yu Kenya’da rastladığı gizemli bir adam olan Ben’le tanıştırır. Bir gün Ben Jongsu’ya sahip olduğu tuhaf bir hobiden bahseder.“Moonlight” (Ay Işığı) filmi, genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami’nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini anlatıyor. “Moonlight” filmi, 2017’de “En İyi Film” ve “En İyi Uyarlama Senaryo” dalında Oscar’a layık görüldü.“Boyhood” filmi, bir gencin çocukluğundan üniversiteye kadar geçirdiği dönemi konu alıyor.Jordan Peele’in yazıp yönettiği “Get Out” filmi, kız arkadaşı Rose’un ailesiyle tanışmaya giden Chris’in kendisini içerisinde bulduğu tekinsiz olayları anlatıyor.“4 Months, 3 Weeks and 2 Days” filmi, 1987 yılında üniversite yurdunda oda arkadaşı olan iki öğrencinin, içlerinden birinin yasa dışı kürtaj olması için ayarladıkları randevunun ve sonrasında yaşadıklarının trajik hikayesini anlatır.“In the Mood for Love”, komşu olan evli bir kadın ile evli bir erkeğin arasında oluşan bağı konu ediyor.E. Annie Proulx’un meşhur hikayesinden uyarladığı “Brokeback Mountain” filmi, biri çiftçi, diğeri rodeo kovboyu olan iki adamın arasındaki ilişkiyi konu ediniyor.“Spirited Away”, ailesini kaybeden küçük Chihiro, babasını kurtarmak için korku dolu bir maceraya atılmasını anlatıyor.David Lynch imzalı film, Los Angeles’a gelip halasının evinde kalırken hafızasını kaybedip aynı evde saklanan Rita ile karşılaşan ve onunla arkadaş olan Betty Elms adlı, gözü yükseklerde bir oyuncunun hikâyesini anlatır.David Fincher’ın yönettiği film, 1960’lı yılların sonundan itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nin batı sahillerinde seri cinayetler işleyen ve kendine Zodiac takma adını koyan katili yakalama öyküsüne dayanıyor.Hayatını çöp veya hasat sonrası ürünleri toplayarak geçiren insanları ve eserlerini çöpten topladığı materyallerle yapan sanatçıları konu edinen “The Gleaners and I” adlı belgesel filmi Agnès Varda yönetti.Coen Kardeşler imzalı “Inside Llewyn Davis” filminde, olk müzik piyasasına girip hayatına bir yol çizmeyi uman Llewyn Davis’in zorluklarla dolu yaşamı anlatılıyor.Edward Yang, “Yi Yi” adlı filminde bir aileden yola çıkarak Tayvan’da yaşamın yarattığı gerilimi işliyor.