Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Lideri Papa Franciscus, İsrail’in Lübnan’daki hava taarruzlarına karşı duyduğu kaygıyı lisana getirdi.

Papa, Lüksemburg ve Belçika’yı kapsayan 4 günlük gezisini tamamlayarak bugün Vatikan’a döndü ve uçakta geziyi takip eden gazetecilere gündeme dair değerlendirmeler yaptı.

“AHLAKA MUHALİF EYLEMLER”

Bir gazetecinin, Lübnan’da Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a yönelik suikast için 900 kilogramlık bombalar kullanıldığına dair haberleri hatırlatarak, İsrail’in Lübnan’da ve Gazze’de çok ileri gidip gitmediği tarafındaki sorusuna, “Orantısız bir durum olduğunda, ahlakın ötesine geçen baskıcı bir eğilim barizleşir. Bir ülke, rastgele bir ülkeden bahsediyorum, gücüyle bu çeşit şeyleri ‘üstün’ bir biçimde yapıyorsa, bunlar ahlaka karşıt eylemlerdir” cevabını verdi.

Papa Franciscus, savaşta dahi korunması gereken bir ahlak olduğunu kaydetti.

Papa ayrıyeten “her gün Gazze’deki Katolik cemaatiyle görüştüğünü ve oradakilerin kendisine Gazze’deki zulmü anlattığını” söz etti.

KÜRTAJ HAKKINDA: KİRALIK KATİLLER

Katoliklerin ruhani lideri, kürtaj üzerine tartışılacak bir durum olmadığını, bunun bir cinayet olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:

“Bir insan öldürülüyor. Buna yardım eden hekimler, bu kelimeyi kullanmama müsaade verin; onlar kiralık katildirler. Bu hususta tartışılmaz. Bayanların ömrü müdafaa hakkı vardır. Doğum denetim usulleri öteki bir şeydir, bu farklı bir husustur. Karıştırmayın. Ben artık yalnızca kürtaj hakkında konuşuyorum. Ve bu mevzuda tartışılmaz. Üzgünüm, lakin gerçek bu”

“İSTİSMARCILARI CEZALANDIRMALIYIZ”

Belçika’da Katolik Kilisesi’nde istismara maruz kalmış mağdurlarla bir ortaya geldiği anımsatılan Papa, burada istismar mağdurlarını dinlediğini bunun bir misyon olduğuna inandığını söyledi.

Papa, istismara uğrayanlara yardım etme sorumlulukları olduğunu belirterek şunları söyledi:

“İstismara uğrayan insanlara bakmalıyız ve istismarcıları cezalandırmalıyız. Bu bir eğilimdir; bir psikiyatrik hastalıktır ve bu nedenle onlara tedavi sunmalı ve onları izlemeliyiz. Belçikalı piskoposlara korkmamalarını ve ileriye gitmelerini söyledim. Gerçek utanç, üstünü örtmektir; asıl utanç budur”