Yıldız ailesinin avukatı Adnan Harman da sanık polis memurunun kıdemli ve deneyimli olduğunu vurgulayarak, “Sanığın müteveffayı gördüğü açıktır. Buna rağmen ateş ediyor. Ateş etmesi durumunda yaralama, ölüm olabileceğini görmüştür, atış neticesinde ölüm olmuştur. Olası kast vardır. Polis memurları, bazı suçlardan aranan şahıslara gerekli tedbiri aldıktan sonra müdahale edebilirlerdi.” diye konuştu.
Sanık avukatı ise müvekkilinin, hakkında yakalama kararı bulunan Selçuk Çubuker’i takipte olduğu için silah kullanma yetkisi bulunduğunu söyledi.
Raporlarda, merminin yerden sekerek Yıldız’a isabet ettiğinin belirlendiğine vurgu yapan sanık avukatı, suç vasfının müvekkili lehine değiştiğini ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık polis memurunun sabit ikametgah sahibi olmasını ve tutuklulukta geçirdiği süreyi göz önüne alarak tahliyesini kararlaştırdı.
Mahkeme, dinlenen tanıklar hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmederek, duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “yağma” suçundan haklarında arama kararı bulunan iki firari şüphelinin bulundukları adrese ilişkin emniyete gelen ihbar üzerine 11 Aralık 2022’de Beyoğlu’nda sanık polis memuru A.D. ile 4 polisin harekete geçtiği belirtildi.
Olay yerine ulaşan polislerin kaçan şüphelilere ateş açtığı sırada Yıldız’ın da aynı yerden yaya olarak geçtiği kaydedilen iddianamede, sanık A.D’nin şüphelilerin arkasından yere doğru 3 el ateş ettiği, bu mermilerden birinin yerden sekip Yıldız’ın sırtına isabet ederek ölümüne sebep olduğu aktarıldı.
İddianamede, sanık polis memuru A.D’nin “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
NTV’yi sosyal medyadan takip edin